Belgrad ve Budin'in Fethi

 


 

Osmanlı İmparatorluğunun çağdaşlarının ötesinde İnce Donanma’dan faydalandığını önceki yazılarımızda belirtmiştik. Şimdi bu söylemimizin içini doldurabilmek adına Osmanlı donanmasının en parlak dönemine denk gelen Kanuni Sultan Süleyman devrindeki Belgrad ve Budin’in fetihlerinden bahsedelim.

Kanuni Sultan Süleyman, tahta çıktığında yüzünü Batı’ya dönmüş ve ilk seferlerinden biri olarak Macaristan’ı hedef almıştır. En süratli ulaşımın suyolu ile sağlanması nedeniyle Osmanlı içlerine kadar ilerlemek hevesinde olduğu Avrupa kıtasında mevcut akarsuların hakimiyetini hedeflemiş ve özellikle Belgrad’ı ellerinde bulundurmaya önem vermişlerdir Bir Macar tarihçisine göre ulaştırma hizmetlerini Osmanlı devleti her zaman itina ile yürütmüştür. Bu maksatla İnce Donanma, Kanuni Sultan Süleyman döneminde sistematik olarak kullanılmıştır.

Belgrad’ın Fethi

30 Eylül 1520 tarihinde tahta çıkan Kanuni Sultan Süleyman Osmanlı genişleme istikametini yeniden batıya çevirmiştir. Kanuni Sultan Süleyman’ın dini motiflerle motive olması, Kosova Zaferi’nden beri bu topraklara sefer yapılmaması, Macar Kralı’nın ödemesi gereken vergiyi ödememesi ve kendisine gönderilen Osmanlı elçisinin öldürülmesi üzerine sefere karar verilmiştir. 1521 yılında Belgrad’a yapılan yürüyüşten önce Tuna ve Sava yakınlarındaki üç Sancak Beyine (Smederova, Zvornik ve Vidin) nehir üzerinden geçiş amacıyla gerekeli gemilerin yapılması emri verilmiştir. Bu sırada, süvari alaylarının nehir üzerinden geçmesi için 400 at gemisi yapılmıştır.

Kanuni Sultan Süleyman, Sadrazam Piri Mehmet Paşa’yı Belgrad’ı baskı altına alması için görevlendirdiği sırada 50 gemiden oluşan İnce Donanmayı da ileri sevk etmiştir. Belgrad’a saldırı için yapılan hazırlıkları dikkatle izleyen Venedik habercisi 8 Mayıs 1521 tarihinde ülkesine; 16 adet silahlarla donatılmış gemi ve Reis Yanişmend’in komutasında her türlü savaş malzemesiyle dolu 50 geminin Tuna nehriyle yola çıktığını bildirmiştir.

Başkentte hazırlıkların tamamlanmasını müteakip 18 Mayıs 1521’de Padişah komutasında ordu ileri harekete geçerek aynı gün Halkalı Pınar’da konaklamıştır. 28 Mayıs’ta Edirne Ada Çayır’a ulaşılmış ve burada divan kurularak seferle ilgili konular görüşülmüştür. Edirne’de beş gün konaklanmış ve Tatarköyü, Hisarlı, Sazlıdere, Göçerioğlu, Altunçayır güzergâhı takip edilerek       8 Haziran’da Filibe’ye varılmıştır. Buradan hareketle 23 Haziran’da Sofya’ya ulaşılmıştır. Sofya’da ordunun erzak ve mühimmat ihtiyacı giderilmiştir.

Kanuni Sultan Süleyman’ın asıl amacı doğrudan Macar Kralı II. Layoş üzerine yürümek yönünde olmasına rağmen toplanan savaş meclisinde vezirleri Belgrad kalesinin öneminden bahsetmiş, böyle güçlü bir kalenin içindeki kuvvetli birliklerle arkada bırakılmasının ordunun bekasını tehlikeye düşüreceğini öne sürmüştür. Bunun üzerine Kanuni kararını Belgrad’ın fethine öncelik verilmesi yönünde revize etmiştir. Bu sırada Gazali İsyanını bastırmak için Şam’a giden askerlerle, Karadeniz bölgesinden gemilerle gelen askerler Tuna ve Sava nehirlerini de yirmi gün içinde geçerek orduya katılmıştır.      

Osmanlı orduları ana saldırıdan önce Şabaç, Zemun ve Slani Kamen’i ele geçirmiş, Berkasova, Kameniça, Vırdnik ve Miroviça kendiliğinden teslim olmuştur. Bu sayede Belgrad’ın stratejik kuşatması tamamlanmış ve yardım yolları kesilmiştir. Kara ordusunun harekâtını desteklemek için Tuna Nehri’nde gemiler bulundurularak hisar ve kaleler baskı altına alınmıştır. Kanuni Sultan Süleyman, merkez ordusunun başında Ağustos 1521 tarihinde otağını Zemlin yakınlarında kurmuş ve kenti muhasara emrini vermiştir. Muhasara planına göre; şehrin güney kısmı Piri Paşa, Tuna tarafı Ahmet Paşa tarafından kuşatılmış, kalenin kuzeyindeki adaya da kuvvetler çıkarılmıştır. Daha evvel kenti kuşatan II. Murat ve Fatih Sultan Mehmet güneyden ve doğudan saldırırken ağırlık merkezini şehrin güçlü yanı olan kuzeye vermişlerdi. Kanuni Sultan Süleyman ise saldırının ağırlık merkezini şehrin zayıf yönü olan güney olarak belirlemiştir. İnce Donanma ile Tuna nehrini her türlü yardıma kapamış ve yine nehir filosuyla şehrin güneyinde kalan kale ve kulelere saldırmıştır.

Kale kuşatması devam ederken Macar Kralı’nın şehre yardım gönderme hazırlığında olduğunu öğrenen Kanuni Sultan Süleyman, birkaç gemiyi silahlarla donatarak ve 500 kadar yeniçeri ile takviye ederek Budin’e doğru göndermiştir. Ordu 8 Ağustos’ta top atışıyla dövdüğü surlarda açtığı gediklerden dış kaleye girmeyi başarmış, iç kalenin direnişi 29 Ağustos’a kadar devam etmiştir. Kaleye gece gündüz devamlı toplarla yapılan saldırılardan kesin sonuç elde edilemeyince iş lağımcı birliklerine kalmıştır ve lağımcı birliği kalenin en büyük kulesinin altına lağım açarak kuleyi havaya uçurmayı başarmıştır. 30 Ağustos 1521 tarihinde kale anahtarları savunucuları tarafından teslim edilmiş, aynı gün Kanuni Sultan Süleyman Belgrad’a girmiştir. Kanuni 18 Eylül’e kadar kaldığı şehirden ayrılırken tamirat, cami, mescit ve imaret gibi hayır müesseselerinin inşası için 20.000 altın tahsis etmiştir. Bu suretle Belgrad, Osmanlıların Macaristan’a ve Orta Avrupa’ya karşı giriştikleri askeri hareketlerde üs olarak ortaya çıkmış ve gittikçe genişleyen bir Türk şehri olmaya başlamıştır. Padişah kale komutanlığına Bali Bey’i getirerek emrine üç bin yeniçeri ile istihkâmların onarım işlerinde görevlendirilmesi içi yirmi bin Ulah bırakmıştır. Belgrad’ın düşmesi neticesinde Sirmi, Bariç, Perkos, Solankamen, Mitroviç, Karloviç ve Uyluk gibi müstahkem mevkilerde kendiliğinden Osmanlı idaresini kabul etmiştir.

Belgrad fethi tamamlandıktan sonra burada bir de tersane kurulmuştur. Bu tersanede özellikle Avusturya ile yapılan savaşlarda kullanılmak üzere yüzlerce filika ve küçük gemi inşa edilmiştir. Osmanlı kuzeye doğru genişlemeye devam etmesine rağmen Belgrad askeri olarak önemini korumuştur. Stratejik konumda bulunan kale, XVII. yüzyılda Osmanlı askeri seferlerinin geçiş noktası olmuştur. Yüzyılın sonlarına kadar mühimmat ve yiyecek deposu olarak kullanılan Belgrad, Tuna ve Sava nehirleri kullanılarak kuzey bölgelerindeki seferler için lojistik destek sağlamıştır.

Kente nehirler üzerinden yardım ulaşmasını engellemekte, ağır araçların ve savaş ağırlıklarının taşınıp savaş bölgesine aktarılmasında, askeri birliklerin bir kıyıdan diğerine taşınmasında ve filodaki topçu kuvvetlerinin nehir tarafından yaptıkları katkılarla şehrin 1521 de ele geçirilmesinde İnce Donanma önemli bir rol oynamıştır. Türklerin ellerine geçtikten sonra Belgrad, Panonya vadisine ve Budin ile Viyana’ya doğru örgütlenen tüm eylemler için bir askeri kamp olmuştur. Macaristan’a düzenlenen altı büyük saldırı sırasında, Kanuni Sultan Süleyman’ın yanında Belgrad limanından çıkan Tuna filosu her daim bulunmuştur.  

Budin’in Fethi

Stratejik konumundan dolayı Budin’in fethi Tuna Nehri’nin kontrolünün tamamen sağlanması için Osmanlı adına büyük önem arz etmekteydi. Mohaç meydan muharebesi sonrasında şehrin anahtarları Kanuni Sultan Süleyman’a sunulmuştu. Kanuni, 23 Eylül 1526 tarihine kadar kaldığı şehirden ayrılırken birçok Macar soylusunun itirazına rağmen Erdel asillerinden John Zapolya’yı Kral ilan etmişti.

Zapolya 1540 tarihinde ölünce taht kavgaları başladı. Bir tarafta Zapolya’nın oğlunu tahta geçirmek isteyen annesi İsebella, diğer tarafta tahtın kendine ait olduğunu iddia eden Ferdinand bulunmaktaydı. Ferdinand iddiasını ölümünden önce Zapolya ile yaptığı anlaşmaya dayandırmaktaydı. Anlaşma Zapolya’nın erkek varisi olmadığı için yapılmış olmasına rağmen ölümünden kısa bir süre önce doğan oğlu nedeniyle geçersiz sayılmıştır. İş bu gizli anlaşma Kanuni Sultan Süleyman’a ulaştırılmış ve Budin’in fethi kuvvetli ihtimal bu haber üzerine kararlaştırılmıştır.

Zapolya’nın ölümü üzerine Ferdinand krallığın kendisine verilmesi için derhal İstanbul’a elçi göndermiştir. Laczky isimli elçi Babıali’de görüşmeler yaparken İsabella’nın elçileri Werboczi ve Serski’de gelerek Ferdinand’ın Macaristan’a girdiğini ve Budin’in zaptına çalıştığı bilgisini getirdiler. Bunun üzerine Rumeli Beylerbeyi Hüsrev Paşa ve III. Vezir Mehmed Paşa’ya Budin’e yürümeleri emredildi. Ferdinand, 80 bin kişilik bir orduyla Budin’i kuşatmış, Peşte ve Vişegrad kalelerini ele geçirmişti. Paşalar 10 Temmuz 1541’de Budin’e vardılar. Ancak ordunun tüm çabalarına rağmen düşmanı istihkâmlarından çıkaramıyorlardı. Bu arada Tuna İnce Donanması Komutanı Kasım Bey, Peşte şehrini zapt etti. Esas ordunun geldiğini duyan Ferdinand, durumun ciddiyetini anlayarak gizlice kaçmak istemiş ve telaşa düşen düşman askerlerinin kimisi karadan kimisi de Tuna Nehri üzerinden kaçarak Budin’i terk etmiştir. Kanunî Sultan Süleyman ordusunun merkez kuvvetiyle 29 Ağustos 1541’de Budin’e vararak fethi tamamlamıştır. Osmanlı İmparatorluğunun Budin’i alması Macarlar için Mohaç’tan sonraki en büyük felaket olarak da nitelendirilmektedir. Kanuni, Macar asıllı Süleyman Paşa’yı Budin Beylerbeyliğine atamış ve emrine de 4500 asker ve birkaç yüz denizci vermiştir.

 Bu sefer esnasında Belgrad’tan hareket eden Tuna filosuna komuta eden Kasım Paşa Budin önlerinde Avusturya filosu ile bir muharebe gerçekleştirmiştir. Çarpışmada düşman filo komutanı Yerolim Zadranin ölmüş, filosu da ağır kayıplara uğramıştır. Söz konusu savaşta Kasım Paşa 600 esir almışsa da Sultan’ın emri ile tamamını yok etmiştir. Budin fethedildikten sonra da Tuna filosunun ana üssü Belgrad olmaya devam etmiş ancak Tuna İnce Donanması iki Komodorluğa ayrılmıştır. Birinci komodorluk Karadeniz çıkışından Vidin kasabasına, ikinci komodorluk; Vidin’den Budin’e kadar olan sahayı kontrol altına almıştır.

 

KAYNAKÇA

Mustafa Işık, Mohaç Savaşı ve Budin’de Osmanlı Hâkimiyetinin Tesisi Meselesi, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt 5, Sayı: 22, Yaz 2012, ss. 270-279.

 

Rasim Ünlü, İnce Donanma, Deniz Basımevi Müdürlüğü, İstanbul 2005.

 

Selim Aslantaş, Belgrad-ı Dârü’l-Cihâd, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları, Sayı:15, Ankara 2011, ss. 13-37.

 

Şefaettin Severcan, Kemal Paşazade: Tevarih-i Al-i Osman X.Defter, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1996.

 

Yasemin Altaylı, Osmanlı Döneminde Budin, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Danışman: Prof.Dr. Hicran Yusufoğlu Ankara Üniversitesi, 2008.

 

Yaşar Yücel, Kanuni ile 46 Yıl, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1991.

 

Not: Kanuni Sultan Döneminde İnce Donanma (3 Ağustos 2025), İnce Donanma Gemileri (4 Ağustos 2025) ve İnce Donanma Gemileri -2 (7 Ağustos 2025) ile birlikte bu yazının birleştirilmiş hali 5 Kasım 2019 tarihinde https://www.akademiktarihtr.com/incedonanma/ adresinde yayımlanmıştır.

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kanuni Sultan Süleyman Döneminde İnce Donanma

İnce Donanma Gemileri - 1

Merhaba